Edirne Belediyesi Edirnespor kulüp başkanı Murat Boyacığlu, Basket Mania Edirne'ye samimi açıklamalarda bulundu. İşte Murat Boyacıoğlu ile gerçekleştirdiğimiz keyifli röportaj...
Adım adım tırmanılan basamaklar.. 3 yıllık bir 2. lig deneyimi ve en sonunda 2. Lig final grubunda kazanılan namağlup şampiyonluk. Nasıl bir süreçti ? Neler yaşandı bu süreçte ?
3 yıl 2. ligde kaldık. Her landa olması gerektiği gibi Kadınlar 2. Lig'i de tanımamız gerekiyordu. Burada başarılı olduk ve bir basamak atlayıp 1. lige yükseldik. 2. lig, daha uzak deplasmanların, seviyesinde farklılıklar gösteren takımların mücadele ettiği bir lig. Biz kendimizi 6'lı gruplara adapte etmiştik. Oraya gidene kadar yaptığımız transferlerle de çıkma yolunda başarılı sonuçlar aldık ve namağlup şampiyon çıktık. Bir organizasyondu, biz organizasyonda başarılı olduğumuz için 2. lig bize çok tatlı geldi. 2. lig bizim için ilk sene ikinci sene ve son sene güzeldi.
2. Lig ile 1. Lig arasında bariz bir seviye farkı var. Bu seviyede lige tutunabilmek zor. Fakat Edirne Belediyesi Edirnespor bu zorluğu yaşamadı ve 1. lige çabuk adapte olduğu izlenimi verdi herkese. Bunun hakkında neler söylemek istersiniz ?
Biz 1. lige yükseldiğimiz zamanlarda ne yapacağımızı bilmiyorduk. En önemlisi Edirne Belediyesi'nin sponsorluğunda başkanımız sayın Recep Gürkan'ın olumlu cevabını beklerken epeyce bir süre kaybettik. Hakikaten transfer noktasına geldiğimizde biz de biraz şaşkındık. Çünkü anlaşmalar yapıldı, tamam biz 1. ligdeyiz; sponsor Edirne Belediyesi, takımımızın ismi Edirne Belediyesi Edirnespor. Ama oyuncularımız, takımımız, antrenörlerimiz nerede ? Ama biz hiç bir şekilde bu işten korkmadan önemli yerlere önemli oyuncuları alarak bu seneyi bir alışkanlıkmış gibi; yani düşme derdinden biraz daha uzak kalalım. En önemli hedefimiz zaten aile ortamı olan taraftar grubuyla beraber bütünlüğümüzü sağlayalım, maçlarımızı kazanalım... En büyük avantajımız da düşündüklerimizin doğru çıkmasıydı.
Biraz da saha içine dönelim. Marissa Coleman'a verilen iki maçlık cezanın ardından hemen B planı devreye sokuldu ve Michelle Greco'yla sözleşme imzalandı. Bu süreç nasıl işlendi?
Biz haksız bir maç kaybettik. O maçı kaybettikten sonra ceza gelmesi apayrı bir olay oldu. Harding'in ev arkadaşlığını ve yaşam koçluğunu yapan arkadaşımız bizimle sezon başından beri beraberdi. Biz onu her zaman olduğu gibi Edirne misafirperverliğinde Edirne'de ve her deplasmana götürdük. Aile olduğumuzu ona da hissettirdik. Böyle bir sıkıntılı durumda da bizi yalnız bırakmadığı için kendisine teşekkür ediyorum. Hızlı bir şekilde konuşmalarımızı yapıp, lisansını çıkartıp İtalya'daki arkadaşlarımız vasıtasıyla işi hafta sonuna yetiştirdik. B planı dediğimiz plan işe yaradı.
İlk dokuz haftada üç yabancıyla oynayan bir takımken Orduspor karşısında dört yabancıdan yararlanıldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Biz üç yabancıyla müthiş mücadele ediyorduk. Ama dört yabancı ve hatta bir de devşirme ile oynayan takımlara karşı mücadele etmek zor. Şu anda biz alabileceğimiz tüm maçları alabilmek için yapabileceğimiz atılımları düşünürken Michelle ile Amerika'dan döndükten sonra sezon sonuna kadar bizimle olup olamayacağını konuştuk. Aslında ilk görüşmelerimiz daha kısa bir süre içindi. Ordu maçında dört yabancıyla oynamak diğer yabancıları dinlendirdiği için daha canlı kaldık, geriye düştük, tekrar yakaladık. Oradaki patlamayı biraz da dört yabancının vasıtasıyla gerçekleştirdik.
Ligin ilk haftalarında basın toplantısında baş antrenör Mehmet Can Öztürk'e sorduğumuzda hedefin ligde kalmak olduğunu söylemişti. Hedefte bir değişim oldu mu?
Hedefte değişiklik yok; ligde kalmak. Biz bu lige çok yabancıyız. Antrenörümüz, yardımcı antrenörümüz, kondisyonerlerimiz komple bir takım olduk, takım oyuncularımızla birlikte bir aile olduk. Ama bu ailenin başarılı olabilmesi için sezon genelinde yeni yükseldiğimiz ligde iyi sıralarda olup düşme hattından uzak kalmak. Sonradan da play-off'u yakalarsak çıkıp maçlarımız oynayacağız.
Edirne'ye gelen her antrenör basın toplantısında mutlaka Edirnespor taraftarlarında ve basketbola olan ilgilerinden bahsediyorlar. Siz taraftarlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu taraftar zaten kendini ispat etmiş bir taraftar grubu. Kaç seneden beri, basketbolu iyi bilen bir taraftar. Maç kafa kafaya geldiğinde taraftarın ateşlemesiyle takım coşuyor bir yerde. Gerçekten dış deplasmanlara baktığımızda böyle taraftar desteği görmüyoruz. Bizim maç kazanmamızda da taraftarın katkısı çok büyük. Her seferinde yaptığım programlarda, söyleşilerde her seferinde söylüyorum; taraftara teşekkür ederiz. Bir sıkıntı da şu, taraftarın içinden çıkabilecek bireysel bağırışlar, gürültüler kulübümüze ceza olarak yansıyor. Bu bizi yıpratıyor. Aldığımız cezalardan 6-7 bin TL para cezası ödedik, ödemeye de devam ediyoruz. İşte bunlar bizi yıpratıyor. Bizim ricamız, geçen haftası Ordu maçında olduğu gibi tahriklere kapılmadan uzatmamak gerekiyor. Taraftarlarımızdan bireysel tepkilerden uzak durmalarını rica ediyorum.
Boyacıoğlu ailesi olarak basketbolu ve sporu çok seviyorsunuz. Ailece basketbola olan ilginiz hakkında neler söylemek istersiniz?
Körle yatan şaşı kalkar. 12 yaşımdan beri bu salona geliyorum. Köşede rahmetli köfteci Mehmet amcam vardı. Köftelerini çok yedim. Bir de Raşit amcam vardı, çok güzel tost yapardı. Bu salonun tozunu yutan insanlar buradan uzak kalamıyorlar. Benim kızım geçen sene Fen Lisesi'nde oynuyordu, orada şampiyonluk yaşadılar. Bu sene üniversiteye hazırlandığından dolayı arayı biraz uzattık ama, yine de ablalarıyla iç içe. Bu hafta da maç kadrosunda olacak, Kader de ona keza. Ben, eşim, oğlum Kaya hepimiz basketbol aşığı olduğumuz için bu salonlardan kopamıyoruz. Ama esas potansiyel geliyor; Kaya Boyacıoğlu !
Alt yapı hakkında ne düşünüyorsunuz?
DSİ hocaları ile yaptığımız anlaşma ile burada oynayan kızlarımızı kendi alt yapımıza topladık. A takımlarında alt yapı olmak zorunda. Biz de elimizden geldiğince alt yapıyı kuvvetli tutup yine DSİ antrenörleriyle işbirliği içinde oluyoruz. Alt yapıdan oyuncu çıkarmak en büyük hedefimiz. Hele ki alt yapıdan çıkardığımız oyuncunun başka bir kulübe gitmesi bizi son derece mutlu eder. Ama ilk seçenekleri Edirnespor olduğu için burada kalmalarında yarar var.
Edirne'de yılan hikayesine dönen bir spor salonu projesi var. İlerleyen yıllarda yeni ve daha modern bir salona kavuşulacak mı?
Salon projesinin yılan hikayesine dönmesinin sebeplerinden biri hükümet, TOKİ, Gençlik Spor İl Müdürlüğü, Edirne Belediyesi'nin içinde bulunduğu ve gerçekten yüksek rakamlara sahip bir proje bu. Ama burada ufak tefek anlaşmazlıklar projenin uzamasına neden oluyor. Olin Edirne zamanında keşke buralarda bir spor merkezi olsaydı bu salona ek olarak, daha iyi olacaktı. Bu salonun kaç sene sonra ve nasıl bir işletimde olacağı ve Edirne Belediyesi'nin işletimine verileceğini biliyorum. Bizim kapalı salonumuz, antrenman salonumuz, 400-500 kişi seyircili salonumuzun projesi bitti. Edirne Belediyesi'ne sunuldu. Edirne Belediyesi'yle ortak projemizde salonumuzun Edirne'ye, Edirneli gençlere ve sporseverlere hizmete sunmak temennimiz. Bu bizim 10-15 senelik yatırımımız olacak, o zaman alt yapıya yatırım yapabileceğiz.
Edirne Belediyesi Edirnespor'la ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Ben hayallerimin hepsini gerçekleştirdim. Avrupa kupalarında oynamak hayalim.
Son olarak, bizim aracılığımız ile Edirne halkına ve tüm basketbol severlere söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Taraftara baktığımız zaman onlar da bizim gibi birlik ve bütünlük içinde mücadele veriyorlar. Altıncı adam olarak saha kenarından destek oluyorlar. Bu baskıyı kurduğumuz zamanlarda, takımın direnci tam olduğu günlerde biz buradan onların mutlu olmalarını sağlarız. Tabii ki güç kuvvet meselesi. Bizi yenebilecek takımlar var, biz de gidiyoruz deplasmanlarda kuvvetli takımları yeniyoruz. Buradaki en önemli nokta, biz ,40 dakika sonunda mutlu muyuz, formanın hakkını vermiş miyiz, taraftarlarımız mutlu mu, bizim için önemli olan konu bu.
Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Sezonun geri kalanında Edirne Belediyesi Edirnespor'umuza başarılar dileriz.
EmoticonEmoticon